Hiç öyle kendini tenzih etme durumlarına girmeyeceğim elbette ki. Dedikodu hemen hepimizin yaptığı, yapmaktan kendini alıkoymakta oldukça zorlandığı kötü bir şeydir.

Bu cümleyi günde 8 posta tekrar eden tiplerdir kastım. Devamını oku…

Çocukların, bebeklerin sevimliliğinin ön plana çıktığı, o yarım yamalak, şeker mi şeker ağızlarıyla marka sloganları söylediği reklamlardır. İzlemesi keyiflidir bile.

Ancak sorun reklama konu olan markanın bu sevimliliği kullanarak marka değerine gerçekte sahip olmadığı farklı anlamlar yüklemesindedir. Bokstaki tabiriyle bel altı çalışılmaktadır. Devamını oku…

Hemen her kızı olası sevgili adayı olarak görme eğiliminde olan tiplerdir. Her hareketlerinden kur havaları, her bakışlarından ucuz çapkın numaraları sezilir. Karşısındaki kızın bir sevgilisinin olup olmadığı zerre önem taşımaz.
Devamını oku…

Hapşıran kişiye “çok yaşa” denilir, çoğumuz da öyle deriz.

Ancak “iyi yaşa” diyerekten bu deyimde geçen “çok” yaşamak eyleminin aslında hiç de manidar olmadığına, aslolanın iyi yaşamak olduğuna parmak basıldığı da görülür. Devamını oku…

Başörtülü kızlara yapılan, yapıştırılmak için türlü gayret sarfedilen cühela yakıştırmalarıdır. Hepimiz illa ki duymuşuzdur.

Bu yakıştırmaları yapanlara göre başörtülü kızlar evliya sabrına, alim ilmine ve peygamber ameline sahip olmalıdır. Devamını oku…

Hemen her olumsuzluğu şikayet ederek karşılayan psikolojidir.

Olaya karamsar, iyimser, faydacı, hiçci, sorgulamacı vs. gibi açılardan yaklaşan hiçbir tutum yoktur ortada aslında. Şikayet etmenin, söylenmenin insanın içine işlemiş halidir. Bazen kendimizi aklıyoruzdur, bazen sorumluluktan kaçıyoruzdur, bazen sadece “neme lazım” ı bir başka şekilde ifade ediyoruzdur ve çoğu kere kolayı seçiyoruzdur. Devamını oku…

Son dönem Türk dizilerinde sıkça rastlanır. Abisinin sevgilisine aşık olanlar, genel tabirle “kanka” sının sevgilisine kur yapanlar, göz koyanlar, iki kız kardeş ile de ilişki yaşayanlar vs vs vs gibi örnekler çoğaltılabilir. Devamını oku…