İstatistiklerin ve “Niceliğin Egemenliği”
İstatistikler fena halde revaçta. Çok âmiyane olacak amma, yine de söyleyeyim; istatistikler bir olguyu, bir durumu anlamak, aydınlatmak için faydalanılacak rakamsal veriler anlamında araç olmaktan çıkıp, amaç olma yolunda ilerlemektedir. Bu anlamda asıl yerinden uzaklaşıp, olayın bizatihi kendisi haline gelen rakamlar insanın gözünü kör edişinin resmidir. Gözü bakmaktan görmeye geçiremeyişin canlı bir örneğidir aynı zamanda. Daha kavramlaşmış haliyle “niceliğin egemenliği”dir.
Filmin puanının on üzerinden kaç olduğu kadar kaç kişinin oy verdiği, hangi yaşlardan ve hangi memleketlerden insanların oy verdiği, bu oy verenlerin hangi sinema beğenisine ve anlayışına sahip olduğu, filmin hem kategorik olarak, hem amaçsal ve eylemsel olarak türünün ne olduğu, anlatım dili, bütçesi, oyuncuları ve filmin hitap ettiği kitlenin kimler olduğu gibi niteliğe dönük bilgiler de önemlidir. Hatta daha önemlidir. Bunlar göz önüne alınmadığında Godfather, Schindler’s List, The Shawshank Redemption, Fight Club, The Matrix, Forrest Gump veya işte The Usual Suspects gibi genel beğeni görmüş, kült meretebesine erişmiş filmler gözden kaçmayabilir belki. Ama sizin kişisel beğeninize ve arayışınıza uygun, hatta belki fena halde vurulacağınız filmleri ıskalayabilir veya azımsayabilirsiniz. Ya da aksi istikamette, Oscar öncesi cilalanmış, allanmış pullanmış Hollywood fiyaskoları ile zamanınınızı israf edebilirsiniz, aldanabilirsiniz, ketenpereye gelebilirsiniz. Rakamların hilekârlığına tav olabilirsiniz. Zîra hileler çoğu kere rakamlarla yapılır.
Futboldan dem vurmadan olmaz. Vuralım;
İsabetli pas sayısı kadar bu pasların sahanın hangi bölgesinde, ne yönde, ne amaçla -çaresizlik neticesi olarak mı, geçiş oyununu kurmak adına mı, tempoyu ayarlamak adına mı veya zaman geçirmek için mi- yapıldığı, nasıl futbol oynayan bir rakibe karşı ve skor kaç kaç iken yapıldığı türünden yine niteliğe dönük sorular da önemlidir. Hatta daha önemlidir.
Kaleye atılan isabetli şut sayısı kadar isabetin tanımının ne olduğu da önemlidir, şutun nereden ve nasıl bir hücumun sonucu atıldığı da önemlidir, skor ve rakip de önemlidir. Kaleyi tutmayan ama direği yalayan 5 şutunuz varken istatistiksel anlamda çuvallamak nereye düşer. Köşe vuruşundan yaptığınız dümdüz kesme asist diye kayıtlara geçerken, bir hücumu kafasında oynayıp, arkadaşlarına rollerini dağıtıp, sonra da o hücumu golle neticelenecek şekilde kuran orta saha oyuncusu sırf gol öncesi son pası vermediği için asist yapmamış ve böylece istatistiksel anlamda boşa mı çalışmıştır ? Falanca oyuncu kaç maç kurtarmış, kaç golü, kaç asisti varmış türünden sorular oyun yapısı itibariyle, yaptıkları istatistiksel bağlamda bir yere oturmayabilecek oyuncular için oldukça adaletsiz cevaplarla noktalanabilir. (Söz gelimi Beşiktaş’lı Oğuzhan Özyakup son derece az asist ve gol ile bitirir sezonları. Ama son 3-4 yıldır istikrarlı bir şekilde memleketin güzel futbol oynayan yegâne takımının kurgusundaki en önemli elemanlardan biridir. Hâkeza Atiba Hutchinson da öyledir.)
Topa sahip olma oranı kadar, sahip değilken neler yaptığınız, sahip olduğunuz top ile ne yaptığınız, topu nasıl kazandığınız ve yine nasıl futbol oynayan ve ne çapta bir rakibe karşı yaptığınız soruları da önemlidir. Hatta daha önemlidir.
Popüler müzik uygulamalarından Spotify‘ı bu bağlamda ele alırsak mesela, size sürekli popüler olanı boca eden bir teması, bir eğilimi vardır. “En popüler şarkılar”, “En çabuk yayılmış şarkılar”, “Dünya çapında en çok dinlenenler”. Sanatçı sayfalarında da o sanatçının en çok dinlenen şarkıları gözünüzün en kolay göreceği, elinizin en kolay erişeceği yerdedir.
Youtube size en çok izlenenleri işaret eder, en popüler videoları gösterir.
Haber siteleri en çok okunanları(pardon tıklananları),
Film siteleri en çok izlenenleri,
Sözlükler ve Twitter en çok konuşulanı
Sanal marketler en çok satılanı…
Meselenin bir diğer tehlikeli boyutu insan zihnini rakamlarla çıkarımlar yapmaya, rakamlar doğrultusunda arayışlar ve beğenilere tâbi olmaya sevk edişidir. Sizi ana caddelerden ayrılmamaya zorlar. Ana akımdan kopamaz hale gelebilir, ara sokaklara girmeye cesaretiniz ve şevkiniz kalmayabilir. Eğilimleriniz, beğenileriniz popülerleşebilir, hatta sadece popüler olana doğru meyil kazanabilir.
Velhasılı kelâm istatistik, rakamlar ve verilerin niceliksel bütünüdür. Çoğu zaman işlenmemiş ve hamdırlar. Bunları niteliklerinden ve bağlamlarından kopuk bir şekilde okumaya, anlam çıkarmaya çalışmak sığ ve güdük analizler, çıkarımlar ile neticelenir.
Son Yorumlar