Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm
Merakla bekliyorduk. Nihayet gösterime girdi, geçen hafta izleyebildim. Gayet de keyifliydi bir Behzat Ç. sever olarak. Sinemanın en temel beklentilerinden biri olan eğlence kısmını fazlasıyla yerine getirmiştir benim için. Eğlendim hani.
Amma lakin ki film olarak değerlendirince o kadar da olumlu yaklaşamıyorum. Eleştiri getirebileceğim bir sürü nokta var. Birincisi bir sinema filminden çok, dozu arttırılmış bir dizi bölümü tadı verdi. Peki sinema filmi olarak ne gibi farklılıkları olmalıydı dersek bir kere karakterler diziyi tanımayan izleyiciye daha iyi tanıtılmalı ve anlatılmalıydı. Bodoslama dalınmış gibi, birbirini takip eden bir üçlemenin orta yerinden dalmak gibi. Ne ana karakter Behzat’ın neden böylesi bir ruh haline, böylesi asi ve köşeli bir duruşa sahip olduğuna, ne Harun’un nasıl bu kadar “odun” bir tip olabildiğine, ne de Akbaba’nın tamamen kendine has kişilik yapısına dair bir anlatım göremedim. Zaten biliniyor edasında ve rahatlığında diziden biraz daha uzun ve yapım olarak biraz daha hallice, o kadar. Argo ile karıştırılıp küfür ile sunulduğunda çoğu izleyiciye komik gelecek espriler çoğaltılmış, hatta küfür dozu abartıya kaçıp çoğu kere gereksiz bir hovardalık katmış filme. Bu haliyle de önemli bir izleyici kitlesini kaçırmış olduğunu düşünüyorum.
Bir de malum Behzat’ın halüsinasyonları var tabi. Hem Behzat’a dair bu kadar az söyleyip hem de her üç sahnenin arasına kızı ile ilgili bu tip halüsinasyon görüntüleri sokuşturmak fena halde manasız geldi gözüme. Kızı kimdir, necidir, nasıl bir baba-kız ilişkisi vardır aralarında, ne olmuştur ne bitmiştir, kızının ölümü neden bu kadar büyük bir travma etkisi yapmıştır Behzat üzerinde ? Cevap ? Yok. Seyirciye sorma jokerini kullanmış arkadaşlar.
İki kelam da kendini sevdiren dizilerini siper alarak oradan bir şeyler devşirmeye niyetlenen film yapımcılarına etmezsem içimde kalır. Arkadaş dizinizi, karakterlerinizi, diyaloglarınızı sevmiş olmamız bize bunun bir benzerini sinema filmi olarak iteleyebileceğiniz anlamına gelmez ! Yok illa da iki sezon arasına baharat hesabı bir film sıkıştırmak istiyorsanız daha kaliteli işler yapmanız gerekir. Diziyi izlememiş kitleyi bu kadar hiçe saymamalısınız mesela. Mesela kurgularınız, hikayeleriniz dizidekinden daha sağlam olmalı, daha inandırıcı ve daha az karikatürize edilmiş olmalı. Ya da daha bizden, daha özgün bir hikaye olmalı anlattığınız, Hollywood filmlerinden araklama değil. Karakterlerinizi Cem Yılmaz’ın malum esprisi gibi “şöyle şöyle oluyor aslında ama burda yapılmışı var” türü bir anlayışla sunmamalısınız ya da.
Bütün bunlara rağmen diziyi izlememiş kitlenin yorumlarını merak ediyorum. Zamanla göreceğiz artık…
Tardu Flordun goturmus isi.romandaki rolu kusa cevirdikleri halde.aktor adam.turkiyedeki nadir gercek aktorlerden.isigi cok yuksek bir aktor sinema ve tiyatroda.kiymeti bilinmeli.